Meryem Uzerli biliyorsunuz önce Muhteşem Yüzyıl'dan ayrıldı, ardından hamileliğini açıkladı, son olarak da Ayşe Arman'a röportaj verdi. Öncelikle röportajı okumayanlar buradan okusunlar, çünkü söylediklerini mercek altına alıcam ve hataları olduğu noktalarla ilgili yorumlarda bulunucam. Just because I can.
Öncelikle belirtmem gerekir ki o diziyi izlemememe rağmen ben bu kızı seviyodum.
Hafif saf ve neşeli geliyodu. İyi kalpli bişi bu diye okeyi vermiştim.
Ancak bende şalter ilk kez "Tükenmişlik Sendromu" haberiyle attı. Tükenmişlik Sendromu senin neyine, sen kimsin ki? 3-5 sezon, ilk kez başrol olarak bi dizide oynamışsın. Sen tükenene kadar şükret. Şükret ki o şişmanlığına ve gıdına rağmen sana rol verilmiş, bi de üzerine para veriliyo. Renkli gözlü birinin birkaç tutam hair extension'la yapabileceği en iyi noktaya gelmişsin sen. Sendrom senin neyine. Aç bi gününde yersin sen o sendromu.
Ben bu kadar doluyken bir de röportaj vermiş. Bakın arkadaşlarım, dostlarım dikkatli okuyun bu röportajı. Burada üzülünecek hiçbir şey yok. Kadın Berlin'de iki tane ev almış, yıllardır veremediği kiloları vermiş şimdi ordan bize kendini acındırıyo.
Bu kadar özet yeter. Şimdi röportajın analizine gelelim.
Zaten her şey aslında röportajın başından belli. Yani her şeyin ne kadar yüzeysel olduğu. Ayşe Arman, tedavin nası falan diyo, kadın cevap olarak saçlarımı koyulaştırdım diyo. OLACAK İŞ Mİ? NE ALAKASI VAR?
Son dört bölümü bile oynayacak halim yoktu diyor. E o kadar bunalıyodun da o aralarda nası oluyo da Elidor reklamlarını çekiyodun? O kadar kötü durumdaydın da, reklam çekimlerinin yoğun saatlerine nasıl dayanıyodun? O yüzden bana artık, çalışma saati falan çekme. İstediğin zaman, daha çok para aldığın zaman görüyorum ki herhangi bir tükenmişlik yaşamıyorsun.
Star olarak yaşadığın hayatın sanal olduğunu söylüyon. O sanal hayatla kazandığın paraları yiyon balım şu anda. O yüzden SHUT DA diyicem ve bu konuyu uzatmıcam.
Şimdi Can Adam yanındayken intihara teşebbüs etmişsin. Sen ergen misin kız? Her yerde bangır bangır bağırıyolar kendini öldürmek isteyen tek başına gider yapar bu işi diye. Sen daha ne adama caka satıyosun. Ve de utanmadan bunu bize nası söylüyosun belli ki ayaks yapmışın.
Ya bi de Hürrem karakterinin ona verdiği ağırlıktan bahsedelim... Ya kusura bakma ama o karakterde bi bok yok, işte pembe dizide bi karakter. Uzatılacak, büyütülecek bişey yok. Sen bugün bunu yaparsan Hannibal çeken, Nip/Tuck çeken adam ne yapsın?
"Bir adam sevdim o adam aslında yoktu"
Bu cümleleri Zuhal Olcay falan diilseniz söylemeyin abi.
Vıcık vıcık iğrenç bi cümle.
"Yaşasın bu adam bana güç verecek"
Şimdi bi insanla güç verecek diye birlikte olunmaz.
Bu ne biçim faydacı bir bakış açısı.
Geçiniz.
Sanırım en sevdiğim bölüm dostlar, doğum kontrolü bölümü...
Röportajın başında teknik bir şekilde anlatmaya çalıştığı şeyin sonlara doğru içe çekme olması ve bu içe çekmeyi de latince söylemesi. Yani yıl olmuş 2013, sen olmuşsun 31 yaşında, içe çekmek falan...
Şimdi diyosun ki canımın içi, ben evlenmeyi istemiyodum. Tamam, belli ki adam da istemiyo. Bunda da sorun yok. Ama adam demiş ki ben çocuğu da istemiyorum ancak eğer doğurucaksan tabii ki babalık görevlerimi yerine getiricem. O zaman bu tantana neden? Sen zaten evlenmeden çocuk yapmak istemişsin, adam da okey o zaman demiş. Sen hala ne diye, ben tanrıcılık oynayamam. Yok ben Allah'ın verdiği cana kıyamam falan. Yani hani sen saftın, hassastın içe kapanıktın? Nerden buldun tam Türkler'in bam teline vurucak bu lafları? Bi de yani kimsenin olana bitene bi itirazı yok, sen ne diye edebiyat yapıyon?
Zayıflama konusuna gelince, güya dizi istemiyomuş da sevgilisi istiyomuş zayıflamasını.
E kötü mü oldu? Dana gibi gıdılı gıdılı dolaşana kadar biraz şekle girdin? Hah ve yine şişmanlıktan bahsetmişken nası bir insan evladı üst üste cezerye, sütlaç, sufle ve baklava yiyebilir? Bi de bunun üzerine gelecek hayali olarak triatlona katılmaktan bahsedebilir? Saçmalık.
Şimdi bu adama sen sövüyosun da sana aldığı o hayvan gibi tektaştan, sağ yüzük parmağına taktığın tamtur yüzükten bahsetmiyosun? Belli ki sana bi teklif açılmış zamanında. Az sütlaç yiyeydin de evlilik hazırlığı yapaydın.
Hadi şimdi Almanya'ya gittiği bölüme gelelim. Can Adam'la ayrılmış. Adam bunu ziyaretlere gidiyo. Ve karşılaştıklarında adam, "Memen büyümüş" diyo. Yaaa inanılmaz. İşte burda adamı sevdim. Katıksız bir ayı ve bunu ifşa etmekten de çekinmiyor. "O diil de memen büyümüş abi". Çok hoşuma gitti inkar edemeyeceğim. Röportajın en sevdiğim kısmı.
Yani daha da uzatırdım da baymak istemem. Meryoş, senin için üzülecek bir şey yok.
Neden senin için üzülmemizi bu kadar istediğini de anlayamıyorum.
Keşke az yemek yeseydin,
adamla az gezip uykunu iyi alsaydın,
prezervatif kullansaydın falan.
Bunları da senin yerine biz mi düşünelim?
Ama bizi de daha fazla üzme. Bütün bir halk zaten seni izleyip sana Berlin'de ev de düzdü, arabalar da aldı, senin tatillerini de karşıladı. Resmen hayat kurdu, hala bizim üstümüze gelme.Yeter, acındırma sakın. İki gün sonra dönücen buraya hepimiz biliyoruz.
koskoca dizinin batması da o kıytırık Can'ın başına kaldı ya Holdingcim artık bi şey diyemiyorum.
şaka yapayım diye yazdıysan komik değil, gerçek diye yazdıysan trajikomik bir duruma düşmüşsün sayın yalçınkaya holdigen.
Bir de "türküm falan diyorum da aslında yabancıyım bu kültüre" mealinde birşeyler söylemiş. Nasıl yabancısın ablacım? Herifin yanında intihar etmişsin, herif istedi diye diyetisyene gitmişsin, allahın bir tane playboyuna kendi özgüvenini yedirmiş bitirmişsin...senin yaptığını alman hatun yapar mı hiç?
Ben de bu kürtaj olayı üzerinden prim yapma çabasına takıldım. Kürtaj yaptıranlar kendini tanrı mı zannediyor yani senin dediğine göre Meryem? Madem konuşulmamak, gözden uzak olmak istiyordun o zaman neden hamilelik döneminde bu röportajı verdin?
siz ne anlarsınız be kadın ruhundan..keresteler..aklınız sıra üstünüze ihale kalmasın diye bıdı bıdı yapıyorsunuz..bi susun be !
"Sen bugün bunu yaparsan Hannibal çeken, Nip/Tuck çeken adam ne yapsın?" Harbiden lan! cidden naapsınlar.. çok güldüm :)