Siz de kesin duymuşsunuzdur. Feriköy'de 2. el pazarı var falan diye. Ben de belirli yerlerden duyup okumuştum ama açıkcası bi' dandiklik kesin vardır diye gitmiyodum. 
Ama sonuçta günlerden pazardı, yalnızdım ve Süheyl ve Behzat Uygur her an evin bir yerinden çıkabilir diye korkuyordum. Bütün ışıkları açarak hazırlanıp pazarın yolunu tuttum.
Feriköy pazarına gitmek için Şişli Camii'nin ordan Bomonti tarafına yürümek gerek. Dümdüz yürüyünce bir Bomonti sapağı daha var. Ordan da içeri girdiniz mi binaların arasında daha önce İstanbul'da benzerini görmediğiniz kocaman bir bina görüyorsunuz. Eski bira fabrikası olan bu binaya gelmeden soldan içeri girin, yokuş aşağı kendinizi bırakın. 
Köşedeki Uğur Center'ın karşısındaki merdivenlerden indiniz mi geldiniz demektir.

    Türk gotiği eski bira fabrikası

Açıkcası uzun süredir duymama rağmen bir dandiklik olabileceğinden süpheliydim.
 Aşağıya inip kuş bakışı olay mahaline bakıncaysa işler değişti.



Dekorasyondan gözlüğe, antikalardan, eski plaklara bir sürü şey var. 
Her pazarda olduğu gibi burda da pazarseverin gözdesi gözleme var. 
Ben pazara gitmeden çok daha pahalı olacağını bekliyordum, diilmiş.
Misal ben bir çift küpe, bir broş, bir kolye ucu ve bir fulara, pazarlık yapma yeteneğim olmamasına rağmen 37 TL ödedim. 

Dr. Spuck da bizdenmiş.


Tezgahlar arasında gezerken yine vatan sevgisini kalbinizde hissedeceksiniz. 
Farklı delirme modellerine tanık olup, şanslıysanız onlardan alışveriş ederek onların deliliğine ortak olacaksınız.

Plaklar ve plak çalarlar hala Issız Adam'ın ekmeğini yiyenlerden. 
Her köşe başında, kız arkadaşının elinden tutarak buğulu sözler söyleyip bir yandan da plak tezgahlarıyla pazarlık eden delikanlı ıssız adamlar görebilirsiniz.


Bol fotoğraflı Feriköy pazarı günüm yerini kısa bire süre sonra pazar mutsuzluğuna bırakacaktı. Etrafı geze geze eve dönsem de bu mutsuzluğu erteleyemedim.
Tuvalete girince, makus kaderine yenilip, yaşamını bir "tuvalet dergisi" olarak sürdürecek Türk Vogue'un ilk sayısına şöyle bir baktım. Artık tuvaleti her kullanışımda Hüseyin Çağlayan'ı  anıyorum. İyi mi kötü mü bilemedim. 





0 Responses to 'MEMLEKETİMDEN VINTAGE MANZARALARI'

Post a Comment